Din hizmetinin dünü, bugünü ve yarınından bahseden BİLGİN,“Gittiğiniz yolun kıymetini ve sonunu görmek istiyorsanız, sizden önce kimlerin o yoldan yürüdüğüne bakarak başta Peygamberler olmak üzere hak hakikat mücadelesine gönül verenlerin izini takip ederek İnancımızla, derdimizle, niyetimizle, gayretimizle Mekke'de Allah Rasulü'nün yaptığı gibi yüce dinimizi tebliğ etme gayreti içinde olmalıyız" dedi.
Bizler sadece bir kamu görevlisi değiliz.
Kurum Kültürü ve Aidiyet Bilinci konusunda bilgiler veren BİLGİN; Bizim önceliğimiz, Allah'a milletimize, insanlığa karşı sorumluluğumuzdur. İnancımızdır. Kulluğumuzdur. İnsanlığın huzurudur. Adaletin, merhametin, güzel ahlakın yaygınlaşmasıdır. Bu şuur ve gaye çalışmalarımızı, kazancımızı, hayatımızı bereketli kılacaktır.
Bizim derdimiz insanlığın derdidir. Bugün mahallemizde, şehrimizde, bölgemizde, ülkemizde, Rabbini ve Peygamberi tanımadığı için yolunu ve huzuru bulamayan tek kişi varsa kendimizi sorumlu hissederiz. Şimdi, derdimiz, önceliklerimiz ve yaptıklarımız açısından her birimiz kendimizi hesaba çekmeye muhtacız.
Bu ulvi görevde hiç kimse kendini güçsüz ve zayıf göremez. Zira yolunda çalışanların yardımcısı Âlemlerin rabbi olan Allah'tır. Sonra beraberliğimiz, milletimiz, teşkilatımızdır. Dedi.
İslam dünyasında yaşanan kavgaların ülkemizde karşılık bulamamasının en önemli sebeplerinden biri Diyanet İşleri Başkanlığımızın varlığının olduğuna dikkat çeken BİLGİN; bugün milletimizin ve devletimizin desteğiyle çok imkâna sahibiz. Ama sorumluluğumuz da bir o kadar büyük. Toplumda ve dünyada din adına ihanet edenler, sömürenler, nefret ve şiddet yayanlar aslında bir boşluktan faydalanıyorlar. Biz hakkıyla çalışırsak elbette dini istismar eden yapılar zemin bulamayacaktır, şeklinde konuştu.
Programa, Tunceli İl Müftüsü Şevket DİLMAÇ, Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Zeynel Abidin AKDUMAN, İlçe Müftüleri ve din görevlileri katıldı.